Çocukluktan gelen bir sevda sporun her türlüsü benim için sokakta top oynayan maç yapan dizleri yara bere içinde kalan her gün ceza alan bir kız çocuğuydum. Hikayem; bütün kız çocukları bebeklerle oynarken ben top koşturma peşindeydim.. 

Eskişehir'de 19 mayıs gösterileri izlenirken dünyaya gelmek istemişim o zamandan belliymiş aslında ne olacağımız. Bu spor sevdalısının hikayesi 1988'de Eskişehir'de başladı ama İstanbul'da devam etti. Tercih etme şansı verilseydi orda kalmak isterdim, sanırım.

Rekreasyon bölümünü okuyup pilatesi tercih ettim çünkü pilates sadece spor değildi insan vücudunu hem şekillendirebilen hem iyileştiren bir platformdu. Pilates sporunun yerine başka hiç bir dal yoktu bu etkiyi oluşturan, sağlığıma kavuşturan pilates; herkesi sağlığına kavuşturmalıydı. Nitekim de birçok insanın hayatını etkiledim ve bu spor benim için bir vazgeçilmez parça oldu.

İyi olduğunu mutlu olduğunu gördüğüm her insan, kendimle gurur duymama kendimi sevmeme sebep oldu. Her insan farklı bir dünyadır.

İnsanlar arasındaki farklılıklar, görüş ayrılıkları yaşadıkları dünyaların yani hayatın farklılıklarından ibaret fakat herkesin tek bir dünyası var oda sağlığı benim gözümde ve bu istekle gittim.

Türkiye Cimnastik Kurumu'na sertifikalarımı da aldıktan sonra hizmet vermeye başladım bana mutluluk veren bu platform 7 yıldır mesleğim oldu herkes sevdiği işi yapmalıydı ve ben bu hayatta beni en çok mutlu eden işi yapmaya devam ediyorum..